Leningrad Cowboys Go America (1989) Trailer

Yönetmen || Director: Aki Kaurismäki
Tür || Genre: Kurmaca || Fiction
Süre ||Time: 78’
Yapım || Production: Finlandiya, İsveç || Finland, Sweden; 1989
Dil || Language: Fince, İngilizce; Türkçe, İngilizce altyazılı || Finnish, English; Turkish, English subtitled

Leningrad Kovboyları Amerika’ya, Aki Kaurismäki’nin tuhaf komedi anlayışını en iyi yansıtan ve en bilinen filmi. Öykü, son derece beceriksiz ama kendilerini adamış bir rock grubu olan, SCTV’nin Schmenge kardeşlerini gölgede bırakan “Leningrad Kovboylar” grubunun sömürülmesiyle ilgilidir. Yerel bir plak üreticisi, artık onları dinlemek zorunda kalmamak için onlara Amerika’ya gitmelerini tavsiye eder ve orada kazanacakları başarının parlak bir resmini çizer. Bu sekiz Fin genci, gerçek hipster müzisyenlerinin giyindiğini düşündükleri (ördek kuyruğu saç modeli, güneş gözlüğü, kürk mantolar, sivri uçlu ayakkabılar) gibi giyinirler ve New York’a doğru yola çıkarlar. Orada, kuzenlerinin düğününde çalmaları için onları arabayla Meksika’ya gönderen başka bir bilge adamla (kuzeninden açıkça nefet ediyordur) karşılaşırlar. Yol boyunca, kalabildikleri yerde konaklarlar, Amerikan müzik tarzlarını öğrenirler ve inanılmaz derecede geçinip giderler.

The Leningrad Cowboys Go Amerika, is the most well-known film represent the odd comedies of Aki Kaurismäki. The story concerns the exploits of an extremely inept but dedicated troupe of rock band, “The Leningrad Cowboys,” whose sheer awfulness puts SCTV’s Schmenge brothers in the shade. In fact, in order to stop having to listen to them, a local record producer advises them to go to America, and paints a glowing picture of the success they will enjoy there. These eight Finnish lads are dressed as they think true hipster musicians should be (ducktails, sunglasses, fur coats, pointy-toed shoes), and they head off for New York. There they encounter yet another wise guy, who sends them off to Mexico by car to play at his cousin’s wedding (he apparently hates his cousin). Along the way, they get bookings wherever they can, learn American music styles, and get along fabulously.